Kalbim Ege'de Kaldı....

Geçen hafta sonu bir kongre sebebiyle İzmir'deydim. Küçükken bir kere gitmiştim güzel İzmir'e, sadece çok nemli havayı hatırlıyordum. Gitmeden çok heyecanlandım, nihayet boyoz ve kumru yiyebilecektim. Sağolsun, canim polim Aslı'cım boyoz merakımı bildiğinden bana sabah kahvaltısında light boyoz :) almış. Light nasıl oluyor derseniz, boyozun daha az yağlı olanıymış. Ona rağmen bana bayağı yağlı geldi. Ama çok lezzetliydi.
O akşam polilerle birlikte Bostanlı'daki Ömür Kumru'ya gittik. Hayatımda yediğim en güzel kumruydu. Eğer yolunuz İzmir'e düşerse mutlaka buraya uğramanızı öneririm.

Ertesi gün de, Topçu Lokantası'na gidip çöp şiş yedik :) Fava ve gavurdağı salatası bir harikaydı.

Bunun dışında İzmir günleri çok yoğun geçti, kongre bayağı verimliydi benim için. İzmir anılarımdan birkaç fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim sevgili arkadaşlar, umarım beğenirsiniz.

Kırmızı Lahana Salatası

Bu salatayı ilk kez Polilerden Mert'in jüri yemeğinde yemiştim.Ancak hiç yapmamıştım şimdiye kadar..Rengi çok cezbedici ve tarifi de çok kolay..

Malzemeler
* Kırmızı Lahana
* Yoğurt
* Tuz
* Limon
* Zeytinyağı

Ben 2 kişilik yaptım salatayı.Bu nedenle orta boy bir lahananın yarısını kullandım sadece.Lahana yı süzgeç içinde iyice yıkadım.Sonra da rondoda minik parçalara böldüm.Daha büyük boyda doğrarsanız 5-10 dakika sıcak suda bekletebilirsiniz çok sert olmasını engellemek için.Doğranmış lahanaya bir miktar zeytinyağı ve 2-3 yemek kaşığı limon suyu ekledim ve iyice karıştırdım.Son olarak lahanaları tamamen kaplamaya yetecek miktarda yoğurt ekledim ve karıştırdım.

Doğal C-Vitaminleri

Geçen yıl nerdeyse sonbahar ve kış aylarında sürekli grip olmuş halde ve öksürerek dolaştım.Birkaç kez doktora gidip antibiyotik kullanmamda bir işe yaramadı.Bu nedenle bu sene daha tedbirli davranıyorum..Bol bol meyve(portakal, mandalina, limon) yiyip mutfak robotomu sürekli meyve suyu hazırlamak için kullanıyorum. Taylan Kümeli'nin konuyla ilgili "C-Vitaminli Kış Bakımı" yazısını okuyunca sanırım herkes mutfağa doğru ilerlemeye başlayacak.:)

Fırında Tavuk

Bu tarifi Portakal Ağacı' nda görmüştüm.Yemeği 8 kişilik bir sofra için hazırlayacaktım.Bu nedenle tarifi biraz değiştirmek zorunda kaldım.Hem tavuğu parçalara böldüm hemde fırın poşeti kullanmadan hazırladım. Gayet kolay hazırlanan bir yemek..

Malzemeler(8 kişilik)

* 2 adet tavuk (parçalanmış)
* 6 adet orta boy patates
* 3 adet domates
* 3-4 adet havuç
* 2-3 adet orta boy soğan
* 4-5 sivri biber
* 4 diş sarımsak
* 1,5-2 su bardağı tavuk suyu
* Tuz,Pul biber,Kekik

Önce tavukları biraz haşladım. Bu sürede patates ve havuçları küp küp doğradım ve yağlanmış fırın tepsisine döktüm.Soğanları yarım halka şeklinde doğradım; domatesleri rendeledim ve tepsiye ekledim.Sarmısakları bütün halde kullandım. Haşlanan tavukları yağ,tuz,pul biber, ve kekik karışımının bulunduğu kaseye batırarak iyice yağlanmalarını ve baharatlanmalarını sağladım.Tavukları sebzelerin üstüne yerleştirdim ve tavuk suyunu da tepsiye döktüm.Son olarak en üste sivri biberleri yerleştirdim ve 175 C ısıtılmış fırında 45-60 dakika pişirdim(Patatesler pişene kadar).
Tavuk seven biri olarak ben bu yemeğe bayıldım.Umarım sizde beğenirsiniz.
Afiyet olsun:)
Fatma

Patlıcanlı Börek

Geçen gün uzun zamandan beridir buzdolabında bekleyen patlıcanları görünce ne yapabilirim diye düşündüm. Aklıma eskiden evimizde sıkça yapılan patlıcanlı börek geldi. "Hergün rejim nereye kadar" deyip böreğin içini hazırlamaya koyuldum. Iyi ki aklıma gelmiş, özlemişiz, çok beğendik. Yanına ayran çok yakıştı.

Bu böreği yapmak için önce aşağıdaki malzemelerle patlıcanlı içi pişirdim.

• 3 patlican
• 1 sogan
• 2-3 yesil biber
• 2-3 domates
• tuz, karabiber

Patlıcanları küçük küçük doğradıktan sonra 10 dakika tuzlu suda beklettim. Bu arada soğan kavruldu, biberler pişti. Patlıcanları da tencereye ekledim. Biraz kavurup, kabuğunu soyduğum domatesleri harca ekledim. Hiç su koymadım, yaklaşık 15 dakika pişirdikten sonra soğuması için ocaktan aldım. Harç soğurken yufkaların arasını ıslatmak için (4 yufka kullandım);

• 2 S.B süt
• 1/2 S.B. sıvı yağ
• 2 yumurta (birinin sarisi uzeri icin ayırdım)

ile bir karışım hazırladım.

İki yufkayı aralarını karışımla ıslatarak üstüste koyduktan sonra patlıcanlı harcın hepsini tepsiye yaydım. Kalan yufkaları da tepsiye yerleştirdim (sütlü karışımla ıslatarak). Artan sütlü karışımı böreğin üzerine döktüm. Ayırdığım yumurta sarısını da sürüp 200 C'deki fırına koydum ve üzerinin kızarmasını bekledim. Eğer üstünün çok kızardığını, içinin ise pişmediğini düşünürseniz alüminyum folyo ile tepsiyi kapatıp biraz daha pişirebilirsiniz.

Denerseniz şimdiden afiyet olsun sevgili arkadaşlarım.

PATATES DOLMASI

Merhaba;
Bu ay sevgili Evren' in "Annemin Mutfak Kokusu" isimli sitesinde ev sahipliği yaptığı Ye-16'ya katılmak için patates dolması yapmaya karar verdik.Tarif, internet kullanmaya başlamadığım zamanlar dergilerden keserek oluşturduğum arşivime ait. Ancak hangi dergiden,hiç bir fikrim yok :))

Malzemeler:
* 4 büyük patates
* 150 gr kuzu kuşbaşı et
* 1 adet büyük soğan
* 2-3 adet sivri biber
* 2 adet domates
* 2 diş sarımsak
* Kekik/Tuz/Karabiber
* 1.5 çay bardağı ılık su

Hazırlanışı:

Patatesleri soyarak 2 parçaya bölün. Daha sonra sebze/meyve oyma bıçağı kullanarak içlerini çıkartın. Hazırladığınız patatesleri bol yağda kızartın ve yağını süzmek için kağıt havlu üzerine ters olarak çıkartın.
Dolmanızın iç malzemesini hazırlamak için, soğanı, biberleri, domatesi ve eti mutfak robotu/rondo ile ayrı ayrı doğrayın. 2-3 yemek kaşığı sıvı yağda önce soğan ve biberi kavurun. Daha sonra buna eti ekleyin ve bir miktar daha kavurmaya devam edin. Son olarak domatesi de ekleyin ve iyice karıştırarak kavurun. Kavurma işlemi bitince sarmısak, kekik ve tuzu ekleyin ve karıştırın.

İç malzemenizi hazırladıktan sonra patateslerin içini doldurun ve üzerini domates,havuç, ve maydanoz ile süsleyin.
Patatesleri yağlanmış borcama dizin ve 1,5 çay bardağı ılık su ekleyin ve 175 C fırında 20-25 dakika pişirin.
Artık dolmaları dilediğiniz gibi süsleyerek servis yapabilirsiniz..
Afiyet olsun..:)
Fatma

Peynirli/Sade Poğaça

Merhaba bu tarif halama ait.Kendisi tek kelimeyle "muhteşem" poğaça yapıyor.Kendimi bildim bileli halam bu poğaçadan yapar ve biz bol bol yeriz...Burdan kendisine tekrar teşekkür ederim..Artık onlardan uzakta yaşadığım için kendim yapmak durumundayım malesef :( İlk denemem gayet başarılıydı.

Malzemeler:
* 2.5 su bardağı ılık süt (yada su)
* 2 çay bardağı sıvı yağ
* 2 çay bardağı toz şeker
* 3 yumurta akı
* 1,5 paket yaş maya (Kuru maya ile güzel olmuyormuş:))
* 5 çay kaşığı tuz
* Aldığı kadar un

Hazırlanışı:

Önce maya, şeker ve az miktarda ılık sütü bir kasede maya tamamen eriyene kadar karıştırın. Maya kabardıktan sonra bu karışımı, kalan süt, sıvı yağ, yumurta akı ve tuz ile karıştırın. Daha sonra azar azar un ekleyin ve hamurunuzu yoğurmaya başlayın. Hamur kulak memesi kıvamına gelene kadar un ekleyin ve yoğurun.
Hamurunuzu hazırladıktan sonra sıcak durması ve iyice mayalanması için iyice bir örtü vb. ile sarın. Hamurunuz 3-4 kat kabarıncaya kadar bekleyin. (Ortalama 1-1,5 saat)
Artık hamurunuzla istediğiniz şekillerde poğaçalar yapabilirsiniz.

Hamurunuzdan mandalina büyüklüğünde parçalar kopartın ve içine fındık büyüklüğünde margarin koyarak avucunuzda yuvarlayın. Avucunuzdaki hamuru yassı hale getirerek içine istediğiniz malzemeyi (Peynir/Patates/Reçel..vb) koyun ve üstünü kapatacak şekilde hamuru katlayın. Sade poğaça yapmak isterseniz avucunuzdaki hamuru yuvarlayarak uzatın ve resimdeki gibi şekiller verin.



Hazırladığınız poğaçaları yağlanmış tepsiye dizin ve üzerini yumurta sarısı ile kaplayın. Pişerken kabaracağı için poğaçaların aralıklı olarak dizmeye dikkat edin.

Son olarak poğaçanızın üzerini susam ve çörek otuyla süsleyin ve 180 C fırında nar gibi kızarana kadar bekleyin.
Üstteki resimde gördüğünüzü de eşim ile beraber belik örgü şeklinde yaptık.Siz bu kadar dar alanda çalışmayın..:)Yoksa börek gibi oluyor:))
Poğaçalarınızı fırından çıkartır çıkartmaz üzerine su serpin ve bir örtüyle kapatın. Böylece daha yumuşak olacaklar..
Tarifi yazarken bile kokusu burnuma geliyor.:) Mutlaka denemelisiniz..
Afiyet olsun..:)
Fatma

Tuvalak Köfte

Tuvalak köfteyi nereden biliyoruz bilmiyorum, Erzurumlu büyük dedemden mi, Kirimli büyük babannemden mi yoksa Kayserili büyük annanemden mi acaba? Köfteler küçük ve yuvarlak şekilli oldukları için "toparlak" anlamında tuvalak deniyor galiba. Ailede en cok sevilen yemeklerdendir, anneannem ona gittiğimizde hep tuvalak yapar, bir de eğer hali varsa, Kayseri mantısı.

Annem buradayken o güzel elleriyle bize tuvalak köfte yapmıştı, ben de yardım ettim. İşte tarifi:

Malzemeler:

• 1/2 kg kıyma
• 1 kase köftelik bulgur
• 1 büyük rendelenmiş soğan
• 1 yumurta
• karabiber, tuz

Yapılışı:

• Yukarıda saydığım malzemeleri iyice yoğurup misket büyüklüğünde parçalara ayırıp yuvarladık.
• Büyük bir tencereye 2 yemek kaşığı yağ ve 1 yemek kaşığı salça koyup kavurduk.
• Üzerine 5 bardak sıcak su ekledik. Su kaynamaya başlayınca köfteleri tencereye attık.
• 10-15 dakika sonra köfteler pişti, üzerine nane ekledik.
• Yemeğin kıvamı çorba-sulu köfte karışımı gibi olmalı (su eklerken buna dikkat ettik).
• İçine nohut eklenirse daha besleyici ve lezzetli oluyor, biz bu sefer nohutlu yapmadık.

Umarım deneyip beğenirsiniz sevgili arkadaşlar, Afiyet olsun!

Hamsi Tava

Cumartesi arkadaşlarımızla çok güzel bir akşam geçirdik. Bol bol hamsimiz, salata çeşitlerimiz ve iki çeşit mısır ekmeğimiz vardı. Yemek sonrasında ise çay eşliğinde havuçlu kek.

Hamsi tava için;

• balıkları ayıklayıp, üzerine tuz ekleyip suyunun süzülmesi için süzgeçte 15 dakika beklettim.
• teflon bir tava kullandım. tavayı ıslatacak kadar fındık yağı kullandım. yağ iyice ısınınca mısır ununa buladığım balıkları resimdeki gibi dizdim.
• balıkların rengi değişmeye başladıktan sonra bizim "döndürme tavası kapağı" dediğimiz, dümdüz bir kapak yardımıyla balıkları çevirip biraz da diğer taraflarını kızarttım. çevirme işlemini yaparken kapaktan güç alıp bir çorba tabağına tavadaki fazla yağı döktüm.
• balıklar iyice kızarınca gene kapak yardımıyla yağını süzdüm ve tabağa aldım.

Bizim evdeki salata ustasının Tamercim olduğundan daha önce bahsetmiştim. Bize iki çeşit salata yaptı. Biri rokalı, diğeri ise marullu. Rokalı olanda kırmızı soğan, domates, taze nane, reyhan ve nar ekşisi, marullu olanda ise maydonoz, yeşil soğan, domates ve konserve mısır taneleri vardı. İkisi de gerçekten nefis olmuştu. Ellerine sağlık canım.

Fotoğraflar Devletşah'a ait. Buradan tekrar teşekkür ederim canim :)

Yaz'dan Kalanlar

Merhaba

Aslında bu bölümü daha önce sitemize koymak istiyordum ancak bilgisayarım bozulmuştu ve tüm resimler orda kalmıştı..Nihayet resimlere kavuştum ve 2006 yaz mevsiminden sizinle paylaşmak istediklerimi şimdi yazıyorum..

Bu yaz tatilimizi Bodrum'da geçirdik. Bu Bodrum'a ilk gidişimizdi. Gümbet koyunda bir otelde kaldık. Bodrum deniziyle, eğlence yerleriyle, bembeyaz evleriyle gerçekten çok güzel bir yer... İşte Bodrum tatilimizden bazı resimler:

İlk üç resmi Bodrum kalesi nden çektik. Diğerini de şehrin girişinden...


































Ağustos ayında yıllık iznimizi geçirmek için Enez’e gittik. Ankara’dan tam 10 saat süren yolculuk sonrası buraya varabiliyoruz... Burası küçücük bir kasaba... Bir kaç yıl öncesine kadar pastanesi bile yoktu. Enez, Saroz körfezinin en kuzeyinde bulunuyor. Türkiye-Yunanistan sınırında. Henüz keşfedilmemiş tatil yerlerinden biri... Genellikle İstanbul ve Trakya bölgesinden ziyaretcisi oluyor. Muhteşem denizi ve kumu Enez’in en önemli özelliği...


Enez’in diğer bir özelliğide balıklarının lezzeti..Eğer oralara yolunuz düşerse sakın balık yemeden dönmeyin..Ayrıca balık tutmayı sevenler hem denizden hem yakındaki Meriç nehrinden kocaman ve lezzetli balıklar tutabilirler..:)

Burada Bodrum’ da olduğu gibi eğlence mekanları, 5 yıldızlı oteller yok..Sakin bir tatil beldesi..Tatilini dinlenerek geçirmek isteyenler için birebir...Enez hakkında daha fazla bilgiyi
"http://www.enez.bel.tr/anasayfa.htm" adresinde bulabilirsiniz..

Sevgiler
Fatma